2. BAKIM HİZMETLERİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İLİŞKİSİ
Uzun süredir karşı karşıya olan ekoloji ve endüstri, dünyanın karşı karşıya olduğu ekonomik, çevresel ve sosyal sorunların üstesinden gelmek için sürdürülebilirlik kavramında bir araya gelmeye başlamıştır. İstenilen düzeyde olmasa da bu durum ilerisi için olumlu. Bu işbirliği, endüstriyel ekoloji ve döngüsel ekonomi bağlamında üretimde yenilikçi bir yaklaşımla sanayi kuruluşlarının ve üretim şirketlerinin çevreyi stratejilerine dahil etmeleriyle sonuçlanmıştır. Bu, üründen ürün-hizmet sistemleri yaklaşımına geçişe yol açtı. Ancak bu yaklaşım, ürünün işlevselliğini sürdürmek için gereken bir satış sonrası hizmeti değil, ürünün doğal bir hizmeti olan bakımı içerir. Genel olarak bakım, bir ürünün gerekli işlevini yerine getirebileceği bir durumda bakımını veya eski haline getirilmesini amaçlayan, bir ürünün yaşam döngüsü boyunca tüm teknik, idari ve yönetsel eylemlerin bir kombinasyonu olarak tanımlanır. Yaygın bir hata, bakımı “kırılan bir şeyi tamir etmek” gibi düşünmektir. Bununla birlikte, bir şey bozulursa, bakımın başarısız olduğu anlamına gelir. Ürünlerin bozulmadan standart bakımı ekstra bir maliyet gerektirdiğinden müşteriler üzerinde olumsuz etki yaratarak ürün-hizmet sistemleri yaklaşımına geçişi zorlaştırmaktadır [8]. Pek çok üretici yalın üretim ilkelerini kullanarak üretimde optimizasyona gitmesine rağmen bakım maliyetleri büyük bir yüktür ve toplam üretim maliyetinin yaklaşık %40’ını oluşturmaktadır [9]. Aynı zamanda, klasik bakımın kendisi de sürdürülebilir bir yaklaşım içermemektedir. Bunlar gibi çeşitli zorluklar, bakım alanında “yalın bakım” ve “yeşil bakım” gibi yeni stratejilerin ortaya çıkmasına neden olmuştur [8].
Bakımın önemli olduğunu düşünen bir üretici veya bilinçli bir kullanıcıysanız, yalın bakım ve yeşil bakım kavramları hakkında bilgi sahibi olmanızda fayda var;
Yalın bakım bakım faaliyetlerinden kaynaklanan atıkların belirlenmesi, azaltılması ve ortadan kaldırılması sürecidir. Ürün ve sistemlerin yönetiminde israfı azaltırken verimliliği artırmayı amaçlayan bir bakım stratejisidir. Bir ürünün bakım stratejisi tasarım aşamasında belirlenmelidir. Yalın bakımın, yalın üretim uygulamalarını benimsemenin yalnızca bir alt kümesi veya yan ürünü olduğuna dair yaygın bir yanılgı vardır. Ancak yalın üretimde başarılı olmak için öncelikle yalın bakımı uygulamanız gerekir. Yalın bakım, ürün/makine/sistem bakım ve onarımı alanında yalın metodolojinin uygulanmasına dayanır [9].
Bakımda israf, aşırı bakım, gereksiz yedek parça nakliyesi, yeni iş emirlerini almak için her görevden sonra merkezi bir konuma geri yürüme, alet ve yedek parça aramakla zaman kaybetme gibi çok sayıda verimsiz uygulama nedeniyle kalıcı bir sorundur. Yetersiz envanter yönetimi nedeniyle iş emri yığınları, maliyetli yedek parçaların zamanından önce değiştirilmesi, yavaş işleme veya aşırı işleme nedeniyle gecikmeler ve duruş süreleri, servis hatalarını ve onarım kusurlarını düzeltmek için ekstra masraflar, vb. [9] istenmeyen sonuçlarla karşılaşırız. Bu nedenle, bakım için yalın bir yaklaşım kullanmak, üretim sürecinin hayati yönlerinde önemli iyileştirmeler sağlayabilir. Uygun bakım yapılmadığında makineler bozulur, üretim süreci durur, arıza nedeniyle planlarınız alt üst olur ve ekipman ömrünüz kısalır.
Yalın bakım, daha az kaynakla daha etkili bir şekilde bakım yapmanıza yardımcı olur.
Yalın bakım için aşağıdaki 5 ana konu takip edilmelidir [9];
- Proaktif bakım stratejisi: Başlangıç maliyetlerini azaltmak için pasif bir bakım stratejisine güvenmeyin. Onarım/değiştirmeden önce kritik varlıkların arızalanmasını beklemek verimsizdir.
- Bilgisayar destekli bakım yönetim sistemi (CMMS): Bilgisayar destekli bir yazılım, iş emri yönetimi, genel planlama, bakım planlaması, yedekleme yönetimi, bütçeleme, çalışan yönetimi ve daha fazlasında verimliliği artırmak için iyi bir stratejidir.
- Güncel varlık envanteri: Yalın bakım için tüm temel varlıklarınızın tamamen güncellenmiş bir envanterine sahip olmak çok önemlidir. Onarım programlarınızı, yedek parça talep süreçlerinizi ve bakım ekiplerinin tahsisini planlamak için kullanabilirsiniz.
- Operatör eğitimi ve otonomi: Bakım yöneticilerinin gözetimi, genellikle bakım sisteminde yavaşlamalara ve verimsizliklere yol açar. Firmalar ve yöneticiler, yalın bakımda çalışma alanında artan özerklik kavramını benimsemelidir. Bu, yüksek eğitimli, tercihen çok yetenekli onarım teknisyenlerinden oluşan bir ekip gerektirir.
- Liderlik değişimi ve yalın kültür: Yalın bakım, genellikle sistemlerin yönetilme biçiminde önemli bir değişiklik gerektirir. Bu durum, gücün açık bir şekilde merkezileştirilmesi yerine daha düşük seviyelerde artan özerkliğe odaklanma olarak ifade edilebilir. Bu, liderliğin rolüne ilişkin tutumlarda temel bir değişiklik olmadan gerçekleşemez.
Şekil 3: Arabayı tamir eden iki tamirci, Kaynak: (freepik.com/author/serhiibobyk)
Yeşil bakım, bakımla ilgili tüm atık akışlarını ortadan kaldırarak bakımı daha çevre dostu hale getirme girişimidir [10]. Yeşil bakım, olumsuz çevresel etkiyi en aza indirmek için ürün tasarımını bakım süreciyle bütünleştirmeye odaklanır. Bu durum sadece daha temiz bir çevre değil aynı zamanda üretimde görev alan personelin sağlık ve güvenliğine de hizmet etmektedir [10].
Öte yandan, yeşil bakım stratejisi enerji verimliliğine odaklanır. Enerji verimliliği uygulamalarının iyileştirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, hava kalitesini iyileştirmekte ve iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarını azaltmaktadır. Ayrıca elektrik faturalarını düşürerek devam eden işletme maliyetlerini de düşürür. Yeşil bakım, temelde bakım sırasında yapılan değişikliklerle sürdürülebilir bir dünya için yapılan bir yatırımdır. Buna, yanmış bir lambayı, enerji verimliliği yüksek ve uzun ömürlü yeni bir ürünle değiştirmeyi örnek olarak verebiliriz. Ek olarak yeşil bakım, bakım sırasında değiştirilen parçaların geri dönüşüm/yeniden kullanım için tasarlandığını vurgular. Bu yeşil bakım anlayışı, çevresel atığın azaltılmasına ve doğal kaynakların korunmasına yardımcı olur [11].